26 Ekim 2013 Cumartesi

YÖRÜK TÜRKLER MANAVLAR

                                                             MANAVLAR



Manavlar, yazılı eski kaynakların cemaatler bölümünde “Manavlar”, “Manavlı”(Manavlu), “Manavlar Parakendesi” biçiminde ve Yörükân Taifesi’ne bağlı bir topluluk olarak gösterilmektedir.[1] Ayrıca farklı kaynaklarda Manav; “Batı Anadolu’ya dışarıdan gelen (göçmen/muhacir) ve göçebelikten yerleşmiş (Yörük) nüfus dışında eskiden yerleşmiş köylere”[2]/köylülere verilen ad veya “Yerli Halk”, “Yerleşik Türk/Türkmen Topluluğu[3] ya da “Yerli olan, muhacir olmayan[4] ve yahut “hareketli nüfusa karşın yerini değiştirmeyen, devamlı olarak orada oturan[5] topluluk üyeleri olarak tanımlanmaktadır. Yani Manav; bir yere sonradan gelenleri, yerleşik olanlardan ayırt etmek için kullanılan[6] ve “Türkçe dışında dil bilmeyen”[7] topluluk anlamında kullanılan bir kavramdır
Bazı kaynaklarda Manavlar için; “taze yemiş satan esnaf, küçümseyici anlamda Anadolu Türkü”[8] veya “Balkan göçmenlerince, Osmanlı Dönemi’nde İstanbul saraylarının sebze, meyve, et, süt ve yoğurt gibi ihtiyaçlarını karşılayan yerleşik yöre insanı”[9] ya da “Rumlar tarafından, Rumca yüzyıl anlamına gelen ve yörede yüzyıldan fazla yerleşik olarak yaşayan Türkçe konuşan topluluk”[10] olarak da tanımlanmaktadır.      
Manav sözcüğünün; Türkistan’daki Kazak-Kırgız ve Sibirya’daki Yakut (Saha) Türkleri’nde kullanılan, koruyucu soylu kişi ve boy beyi anlamına gelen “Manapve “Managdan geldiği sanılmaktadır. Eski Türkçe’de “v” sesinin olmamasından dolayı, “Manap sözcüğündeki “p” ve “Managsözcüğündeki “g” sesinin yumuşayarak “Manav sözcüğünün ortaya çıktığı düşünülmektedir. (Örneğin; berim=verim, takuk=tavuk, kagun=kavun vb gibi.) “Manapın; Çağatay Türkçesi’nde “asilzâde, asâlet, beyzadelik”, Kırgız Türkçesi’nde “feodal kabilelik üst tabakasının mümessili” veya “Kırgız Lideri”, Kazak Türkçesi’nde “ağa, bey” ile “Managın; Yakut (Saha) Türkçesi’nde “koruyucu, güdücü, bakıcı” anlamlarını taşıması ve de Türkistan’ın kuzey bozkırlarında yaşayan Kırgız ve Kazakların boy ve oymak başlarına “Manap” demeleri ile 1860’larda Kırgızlar’dan  Bugu (Geyik) kabilesi ve Sari Bağış boylarının başlarında Manapların yer alması olguları da, “Manavlar=Yerli Türk/Türkmen”  görüşünü desteklemektedir.[11]
Batı Anadolu ve Sakarya’da Yaşayan Manavlar
Sakarya yöresine insanlar/alt kültür grupları değişik yerleşim alanlarından geldiği için, gelenekler ve göreneklerde de farklılıklar gözlenmektedir. Yerli olarak tabir edilen ve diğer yerleşim alanlarından yöreye gelenler tarafından, bir Yörük/Türkmen topluluğu olarak kabul edilen ve de emik (kendini tanımlama) açıdan da kendilerini Türkmen kabul eden Manavlar, yöre nüfusunun çoğunluğunu oluşturmaktadır.[12] Sakarya’nın kuzeyinde yer alan Kaynarca, Karasu ve Kocaali ilçeleri ile, güneyinde yer alan Geyve, Pamukova ve Taraklı ilçeleri ve de il merkezi ile yakın çevresinde yer alan “Dernek Kırı”nda[13] yani Adapazarı ve kısmen Söğütlü, Ferizli, Akyazı ve Hendek ilçelerinin bir bölümü’nde yaşamakta olan yerli, yerleşik ve Türkçe dışında bir dil bilmeyen topluluk üyelerine “Yerli Türk” anlamında “Manav” denilmektedir.[14]
Manav” veya “Yerli Türk” diye adlandırılan topluluk üyelerinin coğrafi dağılımları, Sakarya yöresi ile sınırlı değildir. Isparta-Keçiborlu, Balıkesir-Susurluk, Çanakkale-Biga, Bilecik-Bozüyük, Kocaeli-Kandıra, Konya-Ilgın[15] ve Kütahya’da[16] da Manavlar yaşamaktadır. Manav diye adlandırılan bu yerli yerleşik Yörük/Türkmen gruplar, Batı Anadolu’nun Alaşehir, Salihli ve Bursa; Güneydoğu Anadolu’nun Çermik ve Çüngüş; Batı Karadeniz Bölgesi’nin Kastamonu çevresinde de yaşamaktadırlar.[17]
Son derece çekingen, uysal, mülâyim ve başkası tarafından söylenenlere fazla karşı çıkmayarak yani tartışmayarak geleneksel yaşamlarını sürdüren Manavlar kendi ifadeleri ile; “yedi kez düşünmeden adım atmayan”[18], “sersem”/(yavaş davranan)[19] bir yapıya sahiptirler. Bu uyumlu ve uysal yapıları, başkalarına “sen bilirsin” ya da “siz bilirsiniz” ifadesinin sık kullanılmasında da kendini göstermektedir.[20] 
Manavların günümüzde geleneksel yapılarını iyi korudukları, en önemli yerleşim alanı Taraklı İlçesi ve köyleridir. Kitle iletişim ve ulaşım araçlarının nispeten daha geç ulaştığı bu bölüm, diğer yerleşim alanlarına göre geleneğini daha fazla muhafaza etmiştir.[21] Aşırı geleneksel anlayışa delil olarak yörede anlatılan söylencede: Akşemseddin’in, Fatih Sultan Mehmed’in yanından ayrıldıktan sonra,  yerleşmek için yer ararken yanında bulunanlar O’na Taraklı’yı önerdiğinde, O’nun da, “Taraklı’nın Kıblesi Kapalı” diyerek bu öneriyi geri çevirdiği anlatılmaktadır. Akşemseddin’in, Taraklı halkını çekingen ve geleneksel bulunduğuna yönelik olarak anlatılan söylence, yöre halkı tarafından günümüzde de dile getirilmektedir.[22]
Batı Anadolu’ya ve Taraklı yöresine, Manavların (Yerli Türklerin) ilk yerleşimin 1291 tarihinden hemen sonra yapıldığı sanılmaktadır.[23] Ayrıca Yıldırım Bayezıd döneminde İstanbul’un alınması amacıyla yapılan kuşatma kaldırılırken, yapılan anlaşma gereği Sirkeci’de bir Türk mahallesi kurulması şartına uygun olarak Göynük ve Taraklı’dan 760 hane Manav İstanbul’a yerleştirilmiştir.[24] Yani İstanbul’a yerleştirilen ilk yerli Türklerin, bu yöreden giden “Manavlar” olduğu kaynaklarca da doğrulanmaktadır.

1 yorum:

  1. bu bilgilerin tamami belgesiz dahasi hemen hepsi yakistirma. en basitinden yerli turkler icad edilen bi laf. istanbula iskan edilenler hangi kaynaklarla dogrulanmis hic kimse bilmiyor. senelerdir ayni terane. tarihte helenler eregli'ye geldiklerinde Maryandin isminde ziraat kabileleriyle karsilasti. tabii bunlar sahte tarih yazmak istiyenlerin isine gelmedigi icin ne var bi bakalim diye eselemezler. en basitinden Manav dna analizlerinde orta asya haplogruplari tespit edilemedi.

    YanıtlaSil